Prof. Dr. Onur Kaygısız

Çocuklarda Üriner Sistem Taş Hastalığı

Son 20 yılda çocuklarda böbrek taşı sıklığı önemli ölçüde artmıştır. Bu artış, özellikle 12-17 yaş aralığındaki çocuklarda görülmektedir. Böbrek taşlarının bu kadar sıklaşmasının nedenleri arasında antibiyotik kullanımı, bol karbonhidratlı ve tuzlu beslenme alışkanlıkları öne çıkmaktadır. Türkiye’de, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri’nde, Avrupa ülkelerine göre daha fazla böbrek taşı vakasına rastlanmaktadır. Bu bölgelerdeki iklim ve beslenme alışkanlıkları taş oluşumunu tetikleyebilir.

 

Böbrek Taşı Belirtileri ve Tanı Yöntemleri

Çocuklarda böbrek taşı belirtileri genellikle karın ağrısı, huzursuzluk, idrarda kanama ve idrar yolu enfeksiyonu olarak kendini gösterir. Böbrek taşı tanısı genellikle ultrason ile konulur. Ultrason sayesinde böbrek boyutu, taşın yeri ve büyüklüğü, böbrekte genişleme olup olmadığı anlaşılabilir. Ancak, bazı küçük taşlar veya böbrek yolundaki taşlar ultrasonda saptanamayabilir. Bu durumda, röntgen gibi ek görüntüleme yöntemlerine de başvurulabilir. Röntgen çekiminde çocuklara düşük miktarda radyasyon verilir. Röntgen de taşın boyutunu gösterir, fakat bazı taşlar röntgende de görülmeyebilir. Eğer taşlar daha karmaşık bir yapıya sahipse veya ameliyat kararı vermede düşük radyasyon dozlu tomografi de yapılabilir.  Modern tomografi cihazları, çok düşük dozda radyasyon ile çalışarak çocuğun sağlığını korur.

Tedavi Yöntemleri

Çocuklarda böbrek taşı tedavisinde en sık kullanılan yöntem, vücut dışından şok dalgaları ile taş kırma işlemidir. Bu yöntem, özellikle küçük taşlar için oldukça etkili olup çocuklarda genellikle anestezi altında uygulanır. Ancak her böbrek taşı bu yönteme uygun değildir. Taşın yeri, boyutu ve sertliği tedavi başarısını etkiler. Şok dalgaları ile kırma işlemi başarısız olursa veya bu yöntemin etkili olmayacağı düşünülüyorsa, ameliyat seçenekleri değerlendirilir.

Üreterorenoskopik Lazer Litotripsi: Bu yöntemde, ince ve esnek bir aletle idrar yoluna ve böbreğe girilerek lazer yardımıyla taşlar toz haline getirilerek düşmesi sağlanır.

Perkütan Nefrolitotomi: Cilt üzerinden böbreğe bir delik açılarak taşlar kırılır ve dışarı alınır. Günümüzde bu işlemde kullanılan aletler daha ince ve hassas olduğu için böbreğe verilen zarar daha aza indirilmiştir.

Açık cerrahi veya laparoskopik cerrahi ise çok nadiren, ancak böbrekte başka bir sorun varsa (örneğin böbrek çıkışında darlık gibi) tercih edilmektedir. Geçmişte çocuklarda %76 oranında açık cerrahi uygulanırken, günümüzde bu oran %0.2’ye kadar düşmüştür. Artan cerrahi tecrübe ile küçük çocuklarda bile etkin tedavi sağlanabilmektedir.

Tedavi Sonrası Takip ve Taşın Tekrarlama Riski

Taş kırma veya ameliyat sonrasında tedavinin başarısı hastanın durumuna göre değişir. Taşsızlık sağlanmış çocukların %25’inde, 3 yıl içerisinde böbrek taşı tekrar oluşabilir. Eğer çocukta metabolik bir sorun varsa, tekrarlama oranı 5 yıl içinde %60’a kadar çıkabilir. Bu nedenle, korunma yöntemleri büyük önem taşır. Uygun korunma yöntemleri taşın tekrarlama riskini %50 oranında azaltabilir.

Tedavi sonrası yapılacak takip ve korunma yöntemleri hakkında doktorunuza danışmak önemlidir. Ülkemizde, çocuk böbrek taşı konusunda oldukça deneyimli merkezler bulunmaktadır. Özellikle çocuklarda böbrek taşı tedavisi, erişkinlere göre farklılıklar içerdiği için uzman merkezlerde yapılması önerilir.

Sonuç

Çocuklarda böbrek taşı hastalığı son yıllarda artmış olsa da, erken teşhis ve uygun tedavi ile başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Tedavi sürecinde kullanılan yöntemlerin her biri, hastanın durumuna göre belirlenir. Taş oluşumunun önlenmesi için gerekli korunma yöntemleri de çocuk taş hastalığının tedavisinin ana unsurudur.